Endeksler

Uluslararası borsa endeksleri, çok sayıda hisse senedini içinde barındırır ve hisse senetleri performansının ölçümlendiği matematiksel hesaplamalar sonucu ortaya çıkan bir değerdir. Bu endeksler, hisse senetlerindeki fiyat hareketlerinden yola çıkarak borsaların genel yönünü belirlemede kullanılır. S&P500, Dow Jones, Nasdaq, DAX30 gibi endeksler, FBorsa bünyesinde işlem yapabileceğiniz başlıca endekslerdir.

Her ülkenin kendine ait bir veya birden fazla endeksi vardır. Bu endeksler şirketlerin hisse senedi performanslarını gösterirken, reel sektörün gidişatı konusunda da bilgi verir. Endeksler içerisinde birçok alt sektör vardır. Bankacılık, telekomünikasyon, enerji, otomotiv, bilişim ve sağlık gibi önemli sektörler endeksleri oluşturur. Endekslerdeki fiyat hareketlerinin önemli bir kısmı, bu sektörlerdeki gelişmelere göre oluşur. Örnek olarak bilişim sektörüyle alakalı bir gelişme olduğunda; bilişim sektörü öncülüğünde endekste yükseliş veya düşüş görebiliriz. Endekslerdeki fiyat hareketlerinin önemli bir kısmı ise merkez bankalarının politikalarına göre oluşur. Büyük merkez bankalarının izlediği para politikaları bunda etkilidir. Örnek olarak 2008 krizi sonrası büyük merkez bankalarının uyguladığı genişleyici para politikaları endekslerdeki düşüşün toparlanmasına yardımcı olmuştur. 2013 yılında ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artıracağına yönelik beklenti ise endekslerde düşüşe yol açmıştı. Fiyat hareketine sebep olan bir diğer gelişme ise politik sebeplerdir. Yatırımcıların riskli gördüğü seçimler, ülkeler arasındaki gerilimler veya uluslararası ticareti etkileyebilecek olaylar, endekslerde fiyat hareketine sebep olur.

İşlem mantığı ise parite ve emtialar ile aynıdır. Örneğin DAX endeksinin 12870 seviyesinde olduğunu varsayalım. Yaşanacak gelişmelere göre DAX endeksi fiyatının yükseleceğini düşünüyorsak DAX endeksinde alım, DAX endeksi fiyatının düşeceğini düşünüyorsak DAX endeksinde satış yönlü pozisyon açabiliriz. Böylelikle fiyatın her iki yönlü hareketinde de kazanç sağlamış oluruz.